#ama çok güzeller
Explore tagged Tumblr posts
ozlemekk · 2 years ago
Text
instaya bir giriyorum evli çiftlerin tatlılığınk görünce krize giriyorum evlenesiö geliyor hemen annem duysa beni gebertir
1 note · View note
bulutderler · 2 years ago
Text
Küçük bir rüzgara bakar senin dağılman ama hâlâ dimdik ayaktasın.
Tumblr media Tumblr media
10 notes · View notes
ikdlin · 10 months ago
Text
biri bana taht oyunları serisini alsa en sevdiğim insan olur yemin ediyorum
0 notes
hataysekshikayelerisblog · 5 months ago
Text
Karımın Zenci Yarağıyla Tanışması! (Emre 24 Y., İstanbul)
Sabah saat 7:00 gibi kapının çalmasına uyandım. Gelen kapıcı Hüseyin efendiydi. Kendisine, "Hafta sonu Leyla'yı rahatsız etme, misafiri var!" diyerek oyalamıştım. Neyse, içeri buyur ettim. "Leyla hanım yok mu?" diye sordu. "İçeride uyuyor, gidelim yanına!" diyerek yatak odamıza götürdüm. Karım yatakta uyurken, Hüseyin efendiye, "Hadi sen de geç yanına uzan, özlemişsindir Leyla'yı, özlemini gider, ama bu sefer elinden geldiğince sert sik! Hem sadece amını değil, götünü de sik! Dur desede durma!" dedim. Amacım karımı sert sikilmeye alıştırmaktı, çünkü bu halde onu 3-4 Zencinin arasına koysam pert olurdu, sadece acı çeker zevk alamazdı. Ben onun Zenci yarağında sikilirken zevk çığlıkları atmasını istiyordum.
Hüseyin efendi, "Peki!" dedi. Tamamen soyunup karımın yanına geçti. Heryeri kıllı ve kilolu herifin tekiydi, benim karım ise onun hayal bile edemeyeceği güzellikteydi. Ama ben kendi ellerimle karımı ona teslim edip siktirmiştim ve yine karımı ona teslim ediyordum. Ellerini karımın vücüdunda gezdirmeye, boynunu öpmeye başladı. Karıma sürekli, "Aşkım, sevgilim!" diyordu. Leyla uyanıp Hüseyin efendiyi yanında görünce önce biraz afalladı, ama sonra ona, "Günaydın aşkım!" deyip onun dudaklarına yapıştı. İnanın ben bile şok oldum. Normalde karım Hüseyin efendiyi istememişti, Hüseyin efendi karımı güzelce sikince karım razı olmuştu, ama bunu ben bile beklemiyordum. Karım artık içindeki orospuyu gün yüzüne çıkarmıştı...
Ben köşeye çekilmiş, karımla Hüseyin efendinin sevişmesini izliyordum. Hüseyin efendi karımın memelerini, götünü, amını, bacaklarını öpüp yalayarak bitirdi resmen! Karım artık dayanamayıp, Hüseyin efendiye, "Sik beni aşkım, gir içime!" diye yalvarıyordu. Hüseyin efendi de artık sikini leylanın amına yerleştirip sertçe sikmeye başladı. Karım çığlıklar atarak sikilmeye başladı. Ben de bu duruma dayanamayıp 31 çekerek boşaldım. Hüseyin efendi ona dediğim gibi karımı sert şekilde, hiç boşalmadan yaklaşık bir saat boyunca, hem amını hem götünü sikti.
Karım ara ara, "Dur, yavaş!" dese de, o daha da hızlandı. Karım iki kez orgazım olmuştu. Boşalma sırası Hüseyin efendiye geliyordu ki, karım beni bir kez daha şaşırtacaktı. Hüseyin efendinin geleceğini anlayan karım hemen altından kaçıp onun yarağına yumuldu. Normalde onun kıllı yarağını yalamaktan midesi bulanırdı, ama bu sefer öyle zevkle yalıyordu ki, anlatamam. Hüseyin efendi homurdanmaya başlayınca, karım sikini iyice azğına aldı ve Hüseyin efendi resmen kükreyerek karımın boğazına boşaldı. Karım ise bütün dölleri yuttu. Yan yana sarılarak yatakta uzanıyorlardı, ama saat baya ilerlemişti ve işe gidecektik. Hemen toparlandık ve hep birlikte evden çıktık.
Ben tüm gün, karıma Zencileri nasıl bulacağım diye düşünürken, karımdan bir mesaj geldi. Çağan'ın iş çıkışı kendisini otele davet ettiğini, eve biraz geç geleceğini yazmıştı. Ben ise sadece, "Tamam!" diyebildim. Karım ben onu izleyemeden Çağan'la sikişecekti. Ben de o akşam sahile inip Zenci avına çıktım. Amacım saat satan Zencilerden bulmaktı. Çok dolandım, ama bir türlü kimseyi bulamadım. Eve doğru dönmeye karar vermiştim ki, karşıdan bir Zencinin geldiğini gördüm, ellerinde tespih ve saatler vardı. Kendi kendime (Tamam buldun da, konuyu nasıl açacaksın?) diye düşündüm. Hemen kendisini çağırdım ve saatlere bakar gibi yapıp onu incelemeye başladım. Vücudu kaslı, genç birisiydi.
Kendisine, "Aç mısın, ben tost yemeye gidecektim, sen de gel istersen tost ısmarlayım sana?" dedim. O da yarım Türkçesiyle, "Olur abi!" dedi. En yakın kafeye oturduk ve birer tost söyledik. Tanıştık, ismi Abdu imiş. Kendisine, "Türkiye nasıl, mutlu musun burada?" diye sorular soruyordum. En sonunda da, "Türk kızları nasıl, beğeniyor musun?" diye sorunca, "Evet çok güzeller!" dedi. "Hiç biriyle birlikte oldun mu?" diye sorunca, birkaç kez orospu siktiğinden bahsetti. Ben de ona, "Ben de de bir ateşli orospu var, hiç Zenci yarağı yememiş, istersen sana ayarlayım?" dedim. "Olur tabi, ne kadar?" dedi. "Ücreti sonra konuşuruz!" dedim ve telefon numarasını istedim. "Benden mesaj bekle!" deyip ayrıldım...
Akşam aynı şeyleri karıma anlatınca karım çok heyecanlanmıştı. Bana, "Ne kadar isteyeceksin?" diye sorunca afalladım ve "Anlamadım?" dedim. Karım, "Beni ne kadara ona vereceksin, hani Zenci kaç para demiş ya?" dedi. Resmen şok olmuştum. Aklımda Abdu'dan para almak yoktu, ama karım resmen orospuymuş gibi bana ondan alacağım parayı soruyordu. "Para almayacağım!" deyince, karım, "Bence alalım, bana verirsin parayı, bu fırsat kaçmaz!" dedi. Ben de, "Öyle mi, ulan orospu oldun iyice!" dedim. "Beni orospu yapan sensin!" dedi. Haklıydı da, ama nedense çok sinirlenmiştim. O sinirle Abdu'ya mesaj attım, "Yarına hazırlan, ücreti de geldiğinde konuşuruz, ama merak etme çok pahalı olmaz!" dedim.
Bu işi bizim evde yapamazdık, otel de olmazdı, çok dikkat çekerdi. Ertesi sabah, bir haftalık ev kiraladık. Sonra da, Abdu'ya akşam 20:00'de buluşmak üzere oranın adresini attım. Akşam 18:00 gibi işten çıkıp o eve gittik. Karım çok heyecanlandıydı. Hazırlanmaya başladı. Saat tam 19:55'de kapı çaldı. Delikten baktım, gelen Abdu idi. Kapıyı açtım ve içeri buyur edip yan odaya aldım. Bir süre sonra karım da içeri geldi. Karımı görünce Abdu küçük dilini yutacaktı. Karımın üstünde sadece ince bir tül elbise vardı, altına da başka birşey giymemişti.
Abdu bana, "Abi senin orospu çok güzel, çok pahalıdır!" dedi. "Anlaşırız, sorun değil, sen keyfini çıkar! Yalnız ben burada oturup sizi izleyeceğim, sorun olmaz herhalde?" dedim. Karım da hemen Abdu'nun önünde diz çöküp, pantolonun kemerini çözüp, pantolonu tamamen indirdi. En sonunda da boxerini indirince, en az 20 cm olan, kocaman başlı, kapkara, kalın bir yarakla karşılaştı. Önce eline alıp ona 31 çekerken Abdu da ayağa kalktı ve bir elini karımın memelerine attıp okşamaya başladı. Karım da üstündeki tül elbiseyi indirdi. Abdu üstünü çıkarınca kaslı vücuduyla artık tamamen çıplaktı. Abdu yarağını karımın ağzına doğru tutunca karım hemen saksoya başladı. Arada taşaklarına yumularak ona güzel bir sakso çekiyordu...
Sonra Abdu birden karımı kaldırdı ve kucağına aldı. Karım da, "Hadi odamıza geçelim!" dedi. Karım kucağında yatak odasına gittiler. Tabi ki ben de arkalarından gittim. Abdu karımı yatağa yatırp üstüne çıktı ve öpüşmeye, elleşmeye başladılar. Karım artık iyice kıvama gelmişti, Abdu'ya, "Sok kobranı bana!" diye yalvarıyordu. Abdu o haşmetli yarağını karımın amına yerleştirmişti, ama sırf yarağının kafası karımın amının boyu kadardı. Zorlaya zorlaya birazını sokabilmişti. Karım ise gözleri yerinden fırlayacakmış gibi çığlıklar atmaya başladı. Abdu tecrübeliydi, yavaş hareketlerle yarısını sokup, git gele başlamıştı. Karım da artık çok zevk almaya başlamış olacak ki, amından sular akmaya başlamıştı...
Abdu gittikçe tamamına yakınını sokar olmuştu. En az 20 cm olan yarak şuan daha büyüktü ve neredeyse hepsi karımın amının içindeydi! Sonra pozisyon değiştirdiler, Abdu karımın bacaklarını omzuna aldı ve tüm gücüyle pompalamaya başladı. O pompaladıkça yarağı karımın amında biriken su sesleriyle 'şlap, şlap!' diye ses çıkartıyor ve odanın her yerinde karımın zevk inlemeleri yankılanıyordu. Sonra misyoner pozisyonuna geçip, Abdu karımı hem sikip hem de öpmeye başladı. Karım ilk orgazımını olmuştu. Bir süre sonra da Abdu'nun üstünde çıkıp yarağının üstünde zıplamaya başladı...
Aradan 15 dakika geçmişti. Ben Abdu'ya, "Sadece amını değil götünü de sik!" deyince, karım, "Olmaz, çok büyük alamam!" dedi. Ben de, "Alışman lazım, yoksa hayal ettiğimiz şeyi yapamayız!" deyince ses çıkarmadı. Abdu hemen karımı domalttı ve altına yastık koyup götünü iyice yukarı çekti. Ben de ona önceden getirdiğim ve artık sürekli kullandığımız bir losyonu verdim. İyice deliğine ve yarağına sürüp, götüne sokmaya başlayınca, karım ağrı çekmeye başlamıştı bile. Abdu yavaş hareketlerle yarağının kafasını sokabilmişti. Karımın alışabilmesi için bir süre öyle bekledi. Sonra yine yavaş hareketlerle git-gel yaparak iyice alıştırdı karımın götünü. Karım da artık zevk almaya başlamış olacak ki, "Daha da sok!" demeye başlamıştı. Abdu yarısına kadar sokmuş ve git-gel yapmaya başlamıştı...
Abdu ara sıra yarağını çıkarıp karımın göt deliğine bakıyordu. Karımın göt deliği kocaman olmuştu ve Abdu'nun koca yarağına iyice alışmıştı artık. Karım yine biraz acı çekiyordu, ama aynı zamanda da zevk aldığı inlemelerinden belliydi. Neyse, Abdu yine bir 15 dakika boyunca karımın götünü sikti ve içine boşaldı. İkisi de yatakta uzanıyorlardı. Abdu tam toparlanacaktı ki, karım, "Ne yani, tek postada bırakacak mısın beni?" dedi. Abdu bana dönüp, "Abi o kadar param yok, tek postaya anca yeter!" deyince, karım, "Bu benden olsun, gel burayaaaa!" diyerek Abdu'yu yatırdı ve kaslı vücuduna öpücükler kondurmaya başladı. Sonra da henüz deliği kapanmamış götüne yarağını hizalayıp, içine aldı, oturup kalkmaya başladı. Bir yarım saat boyunca daha sikişip, ikisi de neredeyse aynı anda boşaldılar...
Abdu içeride olan pantolundan 20 Dolar çıkarıp, mahçup bir şekilde, bana, "Yeter mi abi?" diye sordu. Karım da, "Yeter, yeter!" deyip Abdu'nun elinden aldı parayı ve Abdu'yu öpüp duşa girdi. Abdu üstünü giyinirken, ona, "Arkadaşların var mı, aynı senin gibi, yarakları da seninki kadar büyük?" diye sordum. O da, "Ohoo çok var, ama ben senin orospuyu çok sevdim, çok güzel, manken gibi, ben istiyor sürekli onu!" dedi. Ben de, "Tamam, merak etme, yarın da gelirsin, ama yanında bir arkadaşını daha getir. Sonra da senden birkaç arkadaşını daha çağırmanı isteyeceğim!" dedim. Abdu, "Tamam abi, teşekkürler!" dedi ve çıktı...
Karım duştan çıkınca, ona, "Çağan'a söyle, bir hafta yoksun. Seni sırayla Abdu'ya ve arkadaşlarına siktireceğim, en sonra da hepsini birden alacaksın içine!" deyince, "Offf, desene beni bayıltana kadar sikecekler!" dedi. Plan belliydi, yarın iki Zenci yarak sırayla sikeceklerdi, sonraki gün ise ikisi birden, en sonda da 4-5 Zencinin ortasına atacaktım karımı!
[Emre]
122 notes · View notes
sertsiken0606 · 4 months ago
Text
Merhaba arkadaşlar ben Talat aslen Tekirdağ Çorlu nüfusuna kayıtlıyım ama hiç görmedim babamın mesleği yüzünden Ankara dan öteye gidemedik babam çok namuslu görünen şerefsizin önde gideniydi rüşvetsiz asla iş yapmayan tam bir haramzadeydi. Çoğu hakkını helal etmemiştir eminim. Ben 24 yaşıma gelene kadar babamdan korkuma sevmediğim şeyleri yapmak zorunda kaldım. Aslında tıp okumak istiyordum babam askeriyeye gideceksin dedi kuleli askeri lisesinden mezun oldum. Dediğim gibi babam öldükten sonra kendi hayatımı yaşamaya başladım şuan 39 yaşımdayım sarı kıvırcık saçlı mavi gözlü 190 boyunda oldukça yakışıklı bir erkeğim. Hiç evlenmedim babam her gece annemi acımadan bağırta bağırta sikerdi annem hemen hemen her sabah yorgun bitkin bir şekilde bize yemek hazırlardı 3 erkek 2 kız kardeşiz. Sizlere anlatacağım hikaye başımdan geçeli tahmini 6 yıl oldu kuleli den bir arkadaşımla Afyonkarahisar da karşılaştık hoş sohbet ettik evlerimiz çok yakınmış telefon numarasını aldım bende verdim o Antalya ya tatile bende Didim e gitmek için yola çıktım. Tatilin son günü biz dönüyoruz mahallede buluşalım diye mesaj attı tamam deyip bende arabama binip Ankara ya doğru yola çıktım yine Afyonkarahisar da karşılaştık hoş sohbet ettik karısı geldi ufff ömrümde gördüğ��m en güzel kadındı eşim Serpil dedi tanıttı beni gözümü Serpil den alamıyordum aralarında bana bakıp gülüyorlardı dostum Ankara ya kadar peşimden ayrılma Ankara da sana birşey anlatacağım dedi yola çıktık peş peşe gidiyorduk Ankara ya gelir gelmez ne anlatacaksın dedim bizim evde konuşalım mı dedi tamam dedim evlerine gittim 4 yıldır sikim kalkmıyor kanka Serpil ayrılmak istiyor ben Serpilsiz yapamam seni Afyonda görünce aklıma geleni Serpil e anlattım kabul etti sözünü kestim ben ne yapabilirim dedim Serpil i sikmeni istiyorum ayrıca sana 200 dolar vereceğim dedi ilk şaşkınlığı atana kadar ses çıkarmadan bekledim . Dostum Serpil gibi güzel bir kadını sikmek benim için bir şeref ne parası dedim Serpil odaya girdi ne oldu konuştunuz mu ? evet aşkım kabul etti istediğin zaman emrine amade dedi Serpil yanıma gelip kucağıma oturdu öpüşmeye başladık o kadar ateşli öpüşüyordu ki bacak aramdaki 20 lik bazuka şahlanmıştı Serpil in hissetmemesi imkansızdı . Bir taraftan öpüşmeye devam ederken ayağa kaldırdı yatak odasına doğru soyunarak öpüşerek gitmeye başladık üzerimizde kalan son bez parçalarını çıkarttığımızda yatakta 69 pozisyonuna geçmiştik öyle bir ağzına aldı ki ilk dil darbelerinde boşalacağım sandım bende pürüzsüz ter temiz amına yumuldum sanki bakire amı yalıyordum birden ters döndük ben alta geçtim amını daha rahat emiyordum bu pozisyonda normalde hiçbir kadının göt deliğini emmem koku hissederim ama Serpilin harika bir göt deliği vardı hem amını hem götünü yalıyor şelale gibi akan sularını büyük bir iştahla yalayıp yutuyordum Serpil doğruldu salonda duran kocasına seslendi gel buraya pezevenk gel de karına yardım et 4 yıldır yarak girmeyen amıma arkadaşın girecek tut sikini gitmesine yardımcı ol dedi gelmiş tutmuş Serpil in amına dayayıp üzerine oturtmuştu Serpil genç kız edasıyla yavaş yavaş oturmaya başladı bu arada kocasına bak güzeller güzeli karını arkadaşın sikiyor birazdan sikemediğin götümün bekaretini arkadaşına vereceğim boynuzlu ipne pezevenk diyordu . Yavaş yavaş hızlanmaya başladığında tuhaf tuhaf sesler çıkarmaya başladı meğer orgazm oluyormuş birden üzerime yığıldı yanıma uzandı benim ki zevk sularıyla parlıyordu arkadaşım yanımıza geldi 2 3 kez karısının amını emdi bırak beni yalamayı pezevenk karın için kalkan yarağı em hazır et senin gözünün önünde götüme girecek hazırla yarağı çabuk dedi birden sikimi ağzına aldı ufff o kadar güzel yalıyordu ki beni o kadar kadın emdi hiç arkadaşım kadar güzel sakso çeken olmamıştı Serpil sırtı bana dönük kalktı elinde krem vardı kocasına uzattı biraz karısının göt deliğine biraz benim yarağıma sürdü Serpil in göt deliğine hizaladı Serpil ile öpüşmeye başladı Serpil çok ağır hareketlerle oturmaya başladı işini iyi biliyordu o kadar ağır girdi ki belki komple girmesi 20 dakika sürdü ama girmişti devamı 2 de
60 notes · View notes
seyymasensei · 2 months ago
Text
Belki bunu görürsün diye yazıyorum ama göreceğine gram umudum yok. Artık içimde tutmaktan çok yoruldum. Seni çok özledim. Evet çok fazla hata yaptım, yanlış yaptım, aptallıklar ettim. Ama seni sevmekten hiç vazgeçmemiştim. Özür dilesem ne fayda, sadece sana kendimi anlatmak istedim. Senden sonra konuştuğum oldu ama onunla da 3-4 gün sürdü sürmedi, aklımın hala sende olduğunu söyleyip bıraktım onu. Belki seninleyken çok güzel değildi ama sensizken daha kötü. Tekrar eskisi gibi olmayacağız belli, üstünden aylar geçti. Ama belki yine de umudun varsa, sesimi duymanı istedim. Nefessiz kaldım ben. Evet ben bitirdim bizi ama ben senden vazgeçmedim. Sen beklersin sandım, sen anlarsın sandım, sen yine beni seversin sandım. Ona da öyle bana sarıldığın gibi sarıldın mı? Onu da beni öptüğün gibi öptün mü? 2022 den beri ilk tanıştığımızdan beri yazdığım günlüğümü bilirsin. Hala ona devam ettim ben. Öyleki bugün bizim parkımızda seni ne kadar özlediğimi yazdım sayfalara. Seni çok fazla özledim ben. Aylardır tek bir damla gözyaşı dökmemiştim. Ağlamamak için sıktığım çenemin acısını kalbimde hissettim defalarca. Dayanamadım geçenlerde hıçkırarak ağladım Barış'a. Hala anı kutumuzu saklıyorum biliyor musun? Hatta küçüklük vesikalığın bile duruyor cüzdanımda. Bazen uykudan uyandığımda seni bana bakarken görüyorum. Başkasını seven bir insan nasıl böyle güzel bakabilir başkasına? Saçların çok yakışmış bu arada. Geçen aynı olmuştuk farkettin mi? Çorabımıza kadar aynıydık keşke bu kombini harcamasaydık. Siyah sana çok yakışıyor. Gözlerin hala çok güzeller. Canım çok acıyor. Mutlu olmanı çok isterim. İyi görünüyorsun. Ama keşke ayrıldık diye bana düşman gibi davranıp, öyle bakmasaydın. Sigaraya başlamıştım biliyorsundur duymuşsundur. Ben ve sigara? Aynı cümle içinde geçmezdi hatırlıyorsun değil mi? Tıpkı sensizlikle ben'im aynı cümle içinde geçemeyeceğim gibi. Belki de hakettim bunları. Hakettim sensizliği. Hem sende haklısın. Mutlu olmak için beni sevmeyi bırakman gerekiyorsa öyle yapmalısın. Hem sen ne derdin bana. Ayrılırken bile bunu söylemiştin 'seni mutlu eden neyse onu yapmaya devam et.' Sana hala sevgilim diyebilir miyim? Seni mutlu eden neyse onu yapmaya devam et sevgilim. 061024
24 notes · View notes
vedalardanemare · 2 months ago
Text
Kanım dondu...Resmen kanım dondu.Ben bir kadın olarak elim ayağım titredi,nefes alamadım.Ama önemli olan bana ne olduğu değil.O iki tane gencecik güzeller güzeli kızların yaşadıkları.Onların ailesinin onları o şekilde gördüğünde çektiği acı...bunlar tarif edilemez duygular bundan eminim.İpsiz sapsız manyaklar dışarıda elini kolunu sallayarak dolaşıyor diye bizim yine kadınlarımız hayattan göçüp gitti.Onların hayalleri vardı...yapmak istedikleri vardı...bir çok şey vardı belkide saya bileceğimiz.Ama ne oldu?Bir katilin kanlı ellerinde tuzla buz oldu.Her şeyi görüp bilenler sustu.Bnun bedelini kim ödiycek peki?Katil öldü!Bunların hesabını kim vericek peki?!Yine aynısı olucak biliyorum.Giden gittiğiyle kalıcak bu davada burda kapanıcak.KAPANMASIN!BİZ ADALET İSTİYORUZ! GÜVENLİ SOKAKLAR İSTİYORUZ! HER AN KORKU İÇİNDE OLMAK İSTEMİYORUZ! O manyak önceden durdurulsaydı şimdi iki tane güzeller güzeli kız hayallerini gerçekleştirmek yolunda adımlarını devam ettire bilecekti.En önemlisi onlar yaşayacaktı...anneleri yine saçlarını okşayacaktı...yine kokliycaktı onları...anneleri çocuklarını vahşice katledilmiş durumda bulmayı hak etmedi.Hemde hiç...o kızlar bunu hak etmedi.Onlar yaşamalıydı...ama gittiler...iki tane genç kız solup gitti...Mekanları cennet olsun.Huzur içinde yatsınlar.AMİN🤲
21 notes · View notes
oguzatayinruhu · 25 days ago
Text
Tumblr media Tumblr media Tumblr media
Seyir defteri 11.607 ; dipçik gibi saat 6 da güne başlayıp sabah rutinlerini yerine getirip okula giderken kedilere selam verip güzellere bakıp sevap kasarken benim midemde atlar tepişmeye başladı, ilk ders direndim 2. Ders sınav yaptım 3. Ders serum yiyordum. Zor bela taksiye binip eve geldim, doğursam bu kadar karnım ağrımaz aq. Ömrümün en sulu göz duygulu döneminde hatunu imdat ölüyorum diye çağırıp, kapıdan girince ağladım biraz daha. Lan çok seviyorum ama çok da üzüyorum sokağım böyle aşkın ızdırabına. Neyse sıcak sular ilaçlar boğaza parmaklar bayılmalar ayılmalar sohbetler derken sızmışım , 15 saatlik ağrı mahvetti. Bugün yaşamaya devam
11 notes · View notes
yasamaksarkisi · 30 days ago
Text
her şeyi alasım var. evet çok güzeller ama bi eteğe de şak diye 2k veremiyorum maalesef. zaten bu ay az harcama yaptım diyordum ama aynı şekilde ekstre geliyo nasıl oluyor bu iş bilmiyorum fkdkdk
9 notes · View notes
sterrka · 2 months ago
Text
Biliyor musunuz Hüsoşla dün yüzük baktık 🥹hafif bi duygulandım, evlenmeye belki daha çok var ama öyle heveslendik,çok güzeller modeller var 🫠
9 notes · View notes
sexcxsblog · 2 years ago
Text
NASIL BAŞLADI 3
Saat geç olmaya başlayınca Fikret abi isteksiz bir şekilde kalkayım ben dedi. Babam da
-ölüm bu saate nereye kal bu gece hem tam hasret gideremedik Semih’in odasında yatarsın dedi. Fikret abinin de canına minnet iyi öyle olsun madem dedi. Babam
-kalk kız bir çay demlede içelim Fikret abinle dedi. Kalktım gittim mutfağa çay suyunu koydum. O sırada Fikret abi girdi içeri
-yardım lazım mı gülüm dedi
-yok abi hallediyorum ben
-kız sende de ne güç varmış amk
-yok be abi sen bilerek tam gücünü kullanmadın yoksa amına bile koyardın dedim. Şaşırmıştım böyle bir şeyin ağzımdan çıktığına. Fikret abi gülerek
-koyar mıydım gerçekten dedi. O sırada su kaynadı demliğe çayı koyup demlenmesini bekledim. Fikret abi tekrarladı sorusunu
-koyar mıydım gerçekten
-abi yarma gibi adamsın beni istesen ikiye katlarsın dedim. O da
-ben onu sormadım güzelim dedi. Şimdiden pişman olmuştum o cümleyi kurduğuma. Tam cevap verecekken babam Fikret abiyi çağırdı. Ben de ardından çayı getirdi içtiler. Sonra yatma zamanı geldi. Fikret abinin yatağını hazırladım. O da kapıda beni izliyordu.
-babam nerde
-Muhsin amca çoktan odasına geçti horul horul uyuyor. Benim uykum gelmedi bir şeyler mi izlesek dedi
-olur abi benimde gelmedi
-tamam o zaman ben bşr şeyler açıyorum şimdi dedş. Kesin dedim porno açacak belli. Ama gitti korku filmi açtı.
-abi sakın ben bunu izlersem gece tek başıma uyuyamam dedim.
-kızım korkunç bir şey yok amk korkarsan da benle yatarsın bir şey olmaz dedş. Vay dedim sinsiye bak hele. Açtık 30 dk ya izledik ya izlemedik hemen kapattırdım.
-of Gül ne güzel izliyorduk dedi
-abi yeter başka bir şey yapalım bunu izleyemem ben dedim. Önce düşündü
- o zaman ben bir oyun seçicem ve sen bütün kurallarına uyucaksın mızıkçılık yok tamam mı dedi. Kafamı olur anlamında salladım. başladı oyunun kurallarını anlatmaya
-oyunumuzun adı doğruluk mu cesaret mi ama herkes bu oyunun adam akıllı hakkını veremediği için şu şekilde oynucaz. Önce bir kere doğruluk bir kere de cesaret hakkımız var daha sonrasında verilen cesaretlere burun kıvırmamak için video kaydına alıcaz oyunda eğer ben yapmam etmem diyen taraf video ile tehdit edilecek ama oyun bitince video silinecek her şey aramızda kalacak anlaştık mı?
İşin içinde bir bit yeniği net vardı. Bu kurallar videolar falan. Ben sikmeyi kafasına koymuştu. Haksız da değildi yanaşmalarına hiç ses etmemiştim. Bir yandan Fikret abiye bakireliğimi vermek ilkimin o olsun istiyordum bir yanda bizimkiler öğrenirse beni öldürürlerdş. Kumar oynamak istedim ve anlaştık dedim. Fikret abinin gözü parladı ve başladı sormaya aynı zamanda kamerayı açtı.
-Gül doğruluk mu cesaret mi
-doğruluk
-hiç biriyle birlikte oldun mu
-hayır abi daha bakireyim. Bunu sikini okşadı. Ben sordum.
- doğruluk mu cesaret mi
-doğruluk
-bu zamana kadar kaç kişiyle birlikte oldun abi
-oho kızım ben siktiğim amların reçetesini mi tutuyorum ne bileyim amk. Sıra ondaydı ve cesaret kalmıştı geriye. Sinsice güldü
-artık oyunu zorlaştırmaya başlayalım. Güreşirken memelerin çok güzel demiştim şimdi de onları görmek istiyorum. Cropunu çıkarır mısın?
-ya Fikret abi ya
-Gül baştan söyledim sana mızıkçılık yok hem sana üstünü çıkarıcaksın sikmedik ya. Sinirlenmişti.
-üf tamam ya sinirlenme hemen. Cropumu yavaşça çıkardım. Portakal büyüklüğündeki memelerim özgürdü artık. Fikret abi sallanan memelerime odaklanmış ağzının suyu akıyordu.
-oldu mu Fikret abi hı
-Fikret abin yer onları yani şey bak bir şey olmadı çıkarınca gördün mü fazla abarttın. Bunları derken önün kabarmış çadırı çoktan kurmuştu.
-yani bir şey olmadı doğru diyorsun
-nasıl büyüttün kız bunları böyle he
-ben bir şey yapmadım ki babam annene çekmişsin dedi onunkilerde büyükmüş.
-Gül çok güzeller ya uff
-ya Fikret abi tamam utandırma beni ya devam edelim oyuna
-tamam devam ederiz etmesine de bir kere avuçlayayım mı merak ediyorum yumuşaklar mı diye
-ooo olmaz ama ya bir tane istedin cesaretlik iki tane değil hem güreşirken dokundun ya yetmez mi
-kızım üstünde Crop vardı anlamadım ki bir şey ölmezsin dokunsam amına koyayım abinden mi çekiniyorsun dedi. Üstümde Crop vardı da tül gibiydi zaten. Böyle ısrarlı olması ve sinirlenince ağzının bozulması aşırı hoşuma gitmişti.
-tamam abi ya hemen sinirlenme hem ister istemez çekiniyorum işte elimde değil utangaç kızım ben. Yanıma geldi o güçlü elleriyle memelerimi avuçlamaya okşamaya başladı.
-kızım ölürüm ben bunlara ya şu pespembe meme uçlarına bak uff
-ya Fikret abi deme öyle şeyler utanıyorum
-utanma kız ben yabancı mıyım. Şöyle memeleri olan bir sevgilim olsa eme eme mosmor ederdim yeminlen dedi. Bunları derken memelerimi yoğuruyor birleştirip ayırıyordu.
-hadi Fikret abi yeter takılı kaldın
-elimde kızım neyse dewam edelim. Bi an üzüldüm o güçlü ellerini benim yumuşak memelerimden ayırmasına.
-sor bakalım güzeellik cesaret ne yapmamı istersin dedi. İçimden tabikşde yarrağını çıkarması geldi ama onu yaparsam o da bende taytımı çıkarmamı isterdi ve sonrası malum. Yavaş ilerlesin diye bunların birbirlerinin ifşaları vardı arkadaş gruplarında abim bahsetmişti. Donlarını falan indirip fotoğrafını çekiyorlarmış. Ondan o grubu açıp bana vermesini istedim. O da açıp verdi. Son mesajlarda bir şey yoktu ama yukarı gidince abimi uyurken donunu indirip fotoğrafını çekmişler. İnik hali bile 20 cm rahat vardı kasıklarında kıllar vardı. Abim bundan beni nasıl mahrum bırakmıştı. Biraz daha ileri gidince Fikret abinin çektiği bir videoyu açtım. Yanılmıyorsam bu sürekli keser sapı lakaplı Ali abiydi. Abim ve diğer arkadaşı Mesut Ali abiyi tutuyorlar Fikret abi de donunu indiriyordu. Yarrapını görünce şok oldum 25 cm gibi kolum kadar kalın yarrağı bi oyana bir bu yana sallanıyordu. Ne yarraklar varmışta benim haberim yokmuş. Fikret abi yeter bu kadar baktığın diyip telefonu almaya çalıştı. Ben yatağa çıkıp üst mesajlara gidecekken yanlışlıkla geri çıktım. Ve pezolar diye bir grup gördüm en son mesaj ona atılmıştı. Girince ne görsem beğenirsiniz. Fikret abi güreştikten sonra çektiği videoyu bu gruba atmış altına
-beyler bu Semih’in kardeşi Gül amına koyduğumun orospusu beni kudurttu sikicem onu bu gece ahahah. Ordan Mesut abi yazmış
M-olum kız küçük değil miydi amk
F-fark etmez kanka bakire amını sikmeden bırakmam
A-kanka sikersen bize de siktir sonra canım taze am çekti
M- olum şimdi detaylı izledim de bu kız neymiş amk o koca memeler o etli butlu amı of of
F-diyorum ya işte kudurttu beni babası olmasa basmıştım yarrağı amuşuna
A-helal olsun amk maldan iyi anlıyon asker dönüşü iyi denk geldi
M-yarrağına kuvvet kankam yorulduğunda ara bizi biz geliriz
F-eyv kankam saolun.
Ben bunları okurken Fikret kızım hadi diye mırıldanıyordu. Sonunda verdim telefonu. Şaka gibiydi. Arkadaşının kız kardeşi sikmek istiyorlardı. Semih abimin takıldığı kişilere bak ya. Normalde bana abilik yapan kişiler beni sikmek için sıraya girmişlerdi. Bi yandan bu çok hoşuma da gitmişti. Fikret abi
-sıra bende güzellik doğruluk mu cesaret mi
-doğruluk
-biriyle sikişecek olsan bu kim olurdu. Aslında onu dememi bekliyordun ama ben sırf gıcıklığına aynı zamanda hayran kaldığım yarrağın sahibinin adını söyledim.
-Ali abi olurdu herhalde aklıma o geldi
-niye o
-ne bileyim süreli keser sapı diyorsunuz merak ettim.
-vayyy sen bizim muhabbetleri mi dinliyorsun kız hem benden sana tavsiye baban akşam da dedi yiyemeyeceğin yarrağın altına girmeyeceksin dedi ve güldü. Sorma sırası bendeydi yine
-doğruluk mu cesaret mi
-Gül şu doğruluğu kaldıralım artık sıkıldım oyun ilerlemiyor.
-aklıma sana yaptıracak bir şey gelmiyor ki ama
-sıra bana geçsin o zaman aklına bir şey gelmiyorsa olur mu
-olur abi
-mızmızlık yok ama tamam mı
-şeyyy
-böyle yapacaksan hiç oynamayalım o zaman yatalım amk
-tamam tamam mızmızlık yok
-güzel o zaman şu sürekli sulanan amcığnı bir görmek isterim çıkar bakayım taytını
-ya Fikret abi ya
-az önce ne dedim orospu kızdırma beni
-tamam tamam çıkarıyorum intikamım acı olacak ama. Sırtımı ona dönerek yavaş yavaş çıkarmaya başladım. Amım yine suluydu.
-oldu mu Fikret abi
-oldu gül
-madem ben çırılçıplak kaldım sende ful soyun o zaman. Bugünü bekliyormuş gibi bir anda soyundu. O devasa yarrağı şahlandı. O esmer yarrağı bileklerim kadar kalın boyu da 22 cm civarıydı. Kıllı bacaklarında yükselmiş bir ağaç gibiydi.
-bak ben senin gibi mızıkçılık yapmıyorum gül
-sen erkeksin bir kere
-ne alakası var amk neyse sıra bende
-bitmedi mi
-ooo daha yeni başlıyoruz gül
-iyi ne istiyorsun bakalım
-seni
-abi sen ne diyorsun ya olmaz
-niye olmasın
-abimsin
-amına koduğum öz abi kardeş miyiz sanki
-arkadaşının kardeşim ben senin
-sikmişim abini böyle bir kız buldum babam olsa tanımam.
-Abi nolur bakireyim ben
-amına koyduğum bir başkası sikeceğine amını ben sikeyim yabancıya gitmezsin. Ben ağlamaya başladım. Yanıma yaklaştı yarrağı ağzımın hizasındaydı.
-bak Gül öyle ya da böyle seni sikicem. Başka türlüsü yok. Akşamdan beri kudurttun beni. Zaten karısızlıtsn kurdurmuşum sen daha da kudurttun suç sende. Şimdi ya seve seve altıma yatarsın ya da ben o çektiğim videoyu herkese izletirim ha bu da korkutmadı seni zorla tecavüz ederim dedş. Ben hala ağlıyordum.
-gül ağlama lütfen çok zevk alacaksın emin ol yarrağımın müptelası olucaksın zevkten. Sende istiyorsun biliyorum sulanmışsın. Hadi askerden gelmiş abini mutlu et ona en güzel hediyeyi ver
Ağlamam durmuştu sonucu ne olursa olsun Fikret abi ile sikişecektşm. Ağladığımı kesince yanıma oturdu kafamı yüzüne çevirip
-pişman olmayacaksın dedş ve öptü. Çok güzel öpüyordu. Göze göze geldik ben hafif yine ağlıyorum. Fikret abi
-seni susturmanın yolunu biliyorum brn diyip kafamı yarrağına doğru yaklaştırdı. Ağzımı açmayınca götüme bir şaplak attı. O acıyla ah der demez yarrağını ağzıma soktu. Gözümden yaş ağzımdan tükürük akıyordu. Ama tadını çok beğenmiştim. Erkek kokusu çok hoşuma gitmişti. Fikret abi sürekli hepsini aldırmaya çalışıyordu ama boğulur gibi oluyordu. Sonra bıraktı ben oynamaya başladım.
-nasıl beğendin mi Gül yarrağımı
-evet Fikret abi tadı çok güzel
-bşraz daha yala da kremanın tadını da al dedi gülerek.
Kendimi kaptırdım sanki 40 yıllık orospuymuş gibi yalamaya başladım. Fikret abinin gözleri gitmeye hızlı hızlı nefes alıp vermeye başladı ve ağzıma akıttı döllerini. Hepsini yaladım yuttum
-bitirdin beni gül.
ben o arada yarrağını temizliyordum bir güzel. Sonra yarrağı tekrardan sertleşti. Beni kucağına aldı ve başladı memelerimi emmeye.
-oh sonunda ya sonunda yalıyorum şu kocaman memelerine, ölünür bunlara ölünür off
Memelerimi öyle mi yalıyordu ki kendimden geçiyordum. Bazen ısırıyordu bazen kafasını gömüyordu.
-nasıl bir orospusun sen be yanıyorum amk orospusu kudurttun beni
-ah Fikret abi ısırma canım yanıyor
-daha dur bunlar iyi zamanların daha amına koyucam hahhaha diye güldü.
174 notes · View notes
yazan-kalem-siyah06 · 1 year ago
Text
Tumblr media
Yaşanmış En Güzel Aşk Hikayesi-Hz.Muhammed s.a.v Hz.Hatice r.a hikayesi öyküleri ve masalları
Ne Leyla .ne . Mecnun, ne Ferhat, ne Romeo vs. vs.
En güzel aşk hikayesi
Efendimiz s.a.v. ile
Hatice Validemiz’in hikayesidir..
Sanır mısınız ki Leyla ile Mecnun evlenseydi,
ya da digerleri. .
Aşklar dillere destan olur, günümüze kadar ulaşırdı?
Hayır tabii ki! Belki bir kaç sene sonra bitecekti..
Yaşanmadığından, kavuşulmadığından hep bunlar
Ama siz bir bakın efendimizle,
Hatice Validemiz’in aşkına ALLAH .için!
Bu, yaşanmış hem de uzun yıllar boyu yaşanmış bir aşk..
Şimdi gönül penceresinden, Efendimizden sonra insanlığın en yücesi, mübarek annemizi seyretmeye çalışalım:
Efendimiz 24 yaşında idi.
Hatice annemiz ise, 39 yaşında dul, nâzenin bir hanımefendi idi.
Aynı zamanda Efendimizin akrabası idi. Merhamet dolu kalbi kadar derin bir güzelliğe sahipti. Fizik çizgileri ardında bakışlarındaki mânâ dolu güzellik hemen fark edilirdi. Yüzlerce evlenme teklifini:
— Evlenmeyi kesinlikle düşünmüyorum, beyanı ile reddediyordu.
Herkes ona hayrandı.
Fakat kimse onun gönül kalesi önünde hayranlıktan öte geçemiyordu.
Efendimiz, kısa bir sürede Hatice annemizin itimad ve takdirini kazandı.
Hatice annemizin tüm dünya güzelliklerine kapalı olan gönlünü Efendimizin aşkı ile dolduruverdi.
Fahr-i Kâinat Efendimiz, Şam’a kervanları götürünce,
Hatice annemiz dama çıkar, o gelene kadar hasret şarkıları okurdu.
Mânâ ilimlerinde Allah’ın çok sevdiği üç beste nakledilir.
Bunlardan biri, Şeyma annemizin Efendimize bestelediği
Muhammed kasidesi, ikincisi Hicret’te Efendimiz beklenirken, Medineliler’in söylediği ünlü Hicret şarkısıdır.
Bu besteler, yüzyıllar sonra mânâ ehlinin zaman perdesinden yakalayıp bize naklettiği ve öğrettiği şarkılardır.
Üçüncü beste ise, Hatice annemizin Efendimize sunduğu hasret şarkısıdır ki, Allah’ın gayp âleminde gözlenmiş, Efendimizden başkası onu dinleyip duymamıştır.
Ve birgün Hatice annemizin yüreği bu sevdaya dayanamadı. Efendimizi, Hz. Ebû Talib’den istemeye karar verdi. Hz. Hatice annemiz, arkadaşı Münye kızı Nefise’ye durumu açınca, Nefise:
— Aman ya Hatice, bu tarz bir evlenme teklifi ne Arap âleminde, ne de dünyada görülmüş olay değildir, elâlem bize ne der? diye mani olmak istedi.
Fakat güzeller güzeli, nazlılar nazlısı Hatice annemiz:
— Herkes ne derse desin, benim bu aşka tahammülüm kalmadı, buyurdu.
Tüm mânâ ilmine altın çivilerle bir yeni mânevi yasa böylece yazılmış oldu. Mânâ ilimlerinin temeline geçen bu kural aynen şöyle ifade edilmektedir:
«Allah ve O’nun sevgilisi Fahr-i Kâinat adına yapılacak fedakârlıklarda sınır yoktur. Hele çevrenin yargılarından çekinmek kesinlikle yasaktır.
Formül: elâlem ne derse desin, yasasıdır.»
Allah, Hz. Hatice’nin sevgisine uygun bu davranışını öyle sevdi ki, yeryüzünün en mutlu ve muhteşem yuvasını takdir edip kurdu. Böylece Kâinatın Fahr-i Ebedîsi, Hatice annemizle evlendi.
Bu olay İslâm Dîni’nin temel dayanaklarının en önemli temelini teşkil etti. Yeryüzünün en şerefli siyasi ve sosyal hareketi olan İslâmiyet böylece bir yandan büyük bir maddi dayanağa sahip olurken, daha önemlisi Hatice annemizin
Efendimiz üzerindeki akıl almaz ihtimam ve şefkati ile güçlendi.
Hatice annemiz Efendimize karşı öylesine sevda dolu bir duygu beslerdi ki: Fahr-i Kâinat Efendimiz dîni telkin için Mekke sokaklarına çıktığı zaman, Hatice annemiz de:
— O güneşte dolaşırken ben gölgede oturamam, diyerek evin avlusuna çıkardı.
Efendimizin her soluduğu nefesi izleyerek âdeta
o nefeste var olmak isterdi.
Eliyle hazırladığı yemeklerde büyük îtina gösterir,
her şeyin en güzelini ona sunmak için çırpınır dururdu.
Fakat daha önemlisi Efendimizin kalbi ile olan âhengi idi.
Hatice annemiz,
Fahr-i Kâinat Efendimizin en ufak bir üzüntüsünü anında hisseder,
bir yandan onu gidermek için çaba sarf ederken, bir yandan da
gönül güzelliği ile o üzüntüyü yok ederdi. ..
Yine ilk vahiy geldiğinde
O’na nasıl destek olduğuna, yüreğini,malını,canını nasıl
serdiğine bakın..
Ve Efendimiz’in yüreğindeki Hatice Validemizin yerini düşünün,
cok hadislerde geçer
Fahr-i Kâinat Efendimiz, Kur’ân’ın gelişine mukaddem günlerde
Nur Mağarası’nda murakabeye çekildiği zaman;
Hatice Validemiz’e bakın; Her gün O en sevgili’ye yiyecek taşıyor!
Her gün gidiyor ve O’nunla biraz oturuyor..
sonra dönüp gidiyormuş gibi uzaklaşırdı.
Kısa bir süre sonra dönüp bir taşın ardına gizlenerek saatlerce Efendimizi beklerdi. Buradaki incelik,
Efendimizi, hiç rahatsız etmeden, onun muhteşem
huzurunu bozmadan Efendimizi koruma zevki idi.
Ve Yaşı 55 civarı idi
Hira Magarasını bilir misiniz siz?
Ne kadar yüksektir çıkması ne kadar zordur?
heleki o zamanın şartlarında
Bugün gençler bile çıkarken ter içinde kalırlar, çok yorulurlar..
Mekkefethinin ilk günü, o karışıklık, o heyecan esnasında
Efendimiz yaslı bir hanımla karşılasıyor,
O’nun yanına gelmesini önlemek isteyenlere
“Bırakın” diyor gelsin..
Sırtından abayasını çıkarıp, hanımın altına seriyor ve birlikte oturup
1 saat kadar sohbet ediyorlar.
Aise Validemiz merak ediyor ve sonrasında;
“Kimdi o? Neler konuştunuz?” soruyor
Cevaba bakar mısınız;
” O, Hatice’nin arkadaşı idi, eski günleri yad ettik”
Hatice Validemiz vefat etmiş, aradan yıllar geçmiş,
vefayı, sevgiyi, özlemi görüyor musunuz?
Ve o hengamede. Yine bakınız ki o asil hanıma,
Efendimiz’den daha yaşlı oldugu için
O’na üstüne evlenmesini teklif ediyor!
Düşünebiliyor musunuz?
O’nu öylesine seviyor ki, sadece
O’nu mutlu edeceğini düşündüğü için
“Evlen” diyor!Ama O, reddediyor, asla O’nu incitmek istemiyor.Hanım’a bakın!
Vesevgisine..
Yine Validemiz’in vefatından çok uzun yıllar sonra
kız kardesi Hale Efendimiz’in evine gelir ve kapıyı çalar..
Öylesine heyecanlanır ki O, kapıya koşar, eli ayağı dolaşır
“Neden” derler..“Hatice’nin calışı bu” buyururlar.
.Ve “Sanırım Hale’dir gelen”derler..
Hz. Hatice annemizden söze başladıktan sonra
satırların sınırına bağlı kalmak gerçekten çok zor .
Ne çare ki,
Hatice annemizin Efendimiz üzerindeki şefkat ve ihtim***** örnekler vermemize sayfamız sınırlı
kelimeler kifayetsiz kaldı
inşallah sizlerinde bu konuda araştırma yapmanıza vesile olur En güzel Aşk hikayesi
budur!
Yasanmış ama eskimemis,
yepyenidir..
Bizlerin muhterem Validemiz’den alacağı cok dersler var..
Tumblr media
O’na, ve Onlar’a benzeyenlere selam olsun..
31 notes · View notes
kayipruhumveben · 3 months ago
Text
Yetenek dağıtılırken ben neredeydim? Gerçekten çok merak ediyorum.Kilden yaptıkları şeylere bakın, çok güzeller. Ben de yapmak istiyorum ama bir şeyler eksik.
Hayır, kil hamurum var.
Hayır, boyalarım da var.
Ve hayır, cilamda eksik değil.
YETENEĞİM VE SABRIM YOK.
Tumblr media Tumblr media Tumblr media
Yetenekli insanları kıskandığım bir gün daha...
9 notes · View notes
cikmazsokagim · 9 months ago
Text
küçüğüm; sana bu satırları küçükken çok korktuğun o ıssız sokakların birinde kaldırıma oturmuş yazıyorum. beni anlamayacağını biliyorum. anlamanı da beklemiyorum. sana beni affet demiyorum. senden af dilemeye yüzüm yok. on sekizimin, on yedimin, on ikimin ve senin. altı yaşımın. en sancılı dönemlerimin birindeyim. büyüdükçe yaralar iyileşmiyormuş. derinleşiyormuş, artıyormuş ama geçmiyormuş. seni kandırmalarına izin verdiğim için üzgünüm. küçük bebeğim; güzeller güzelim, saçları örgülü minik kızım sana borcumu ödemeye geldim. biliyorum, sana bir veda borçluyum. sana bir özür, sana çokça kahkaha ve içinden geldiği gibi, avuçlarını dudaklarına bastırmadığın bir ağlama borçluyum. ben büyüyemedim, belimi doğrultamadım, başım dik kalamadım. bir adamı sevdim. sana borçlu olduğum o kahkahaların hepsini sayesinde ödedim. o ağlamayı, sana bir şubat akşamı ödedim. nedenini, nasılını sakın sorma. özrümü yanına gelince dileyeceğim. ama yine de, o gece seni oradan kurtaramadığım için, o mezardan seni çekip alamadığım için çok özür dilerim. sana huzurlu geceler yaşatamadığım için, başını göğsüme yaslayamadığım için çok özür dilerim. eğer çocukluğum değil de çocuğum olsaydın, gözlerindeki ışığı gölgelemelerine bile izin vermezdim. ve sana yemin ederim. tenini yakıp kavuran o kaynar suda her akşam ağlayarak yıkanmana asla müsade etmezdim. özür dilerim. öptüm saçlarından.
16 notes · View notes
huzunluveyorgun · 4 months ago
Text
Tumblr media
Merhabalar, bu uygulamayı yeni indirdim. Nasıl bir giriş yapacağımı bilemedim bu yüzden size biraz kendimden bahsetmek istiyorum. 18 yaşındayım, hayata yeni atıldım. Reşit olalı sadece iki ay oldu. Hayatla ilgili birkaç şey biliyorum fakat tabii ki deneyimli değilim, mutlaka hatalarım olacak, bundan önce olduğu gibi. Ülkenin pek sevilmeyen, ancak bence en güzel şehri olan Konya'da yaşıyorum. Resmen Konya için yaratıldığımı düşünüyorum. Estetiği, mimarileri, tarihi eserleri, müzeleri, havası, suyu ve daha birçok şey... Gezmeyi severim, genellikle yalnız gezerim. Çok fazla çevrem yok, çok fazla çevre edinmek de istemiyorum. Az kişi, çok huzur. Yemek yapmayı, yeni tarifler denemeyi severim. Üniversite de buna göre bir bölüm yazdım, umarım gelir. Hayvanları çok severim, onların masumluğu, sadakati... Her şeyi ile çok güzeller. Gözlerindeki masumiyet ve ışıklar... Hayvanlar bu dünya için çok masum canlılar. Kitap okumayı severim. türü, yazarı vb. pek umrumda değil, hoşuma gideni okurum. Ama en çok okuduğum tür klasikler. Film/Dizi de izlemeyi çok severim, nadir izlerim ama gerçekten seviyorum izlemeyi. Önerilerinize açığım. Bu hesabı açma nedenime gelelim. Bazen içimi dökmek rahatlatıyor, kendimi en çok ve en doğru şekilde ifade edeceğim yer burası gibi hissediyorum, umarım öyle olur. Şu anlık aklıma gelenler bunlar. Umarım güzel şeyler olur hayatımızda. Okuduğunuz için ise teşekkür ederim. Sizi tanımıyorum ama hepinizi seviyorum. Saygılarımla.
9 notes · View notes
ehilal · 4 months ago
Text
Mavi Ekspres
İzmir'den Ankara'ya doğru Mavi Ekspres'ten bildiriyorum. Yataklı bir trende en az 13 saatlik, yalnız başıma bir yolculuk beni bekliyor. Kendime bir macera aradım sanıyorum. Berbat geçen bir otobüs yolculuğunun da etkisiyle rahat olsun, yalnız olsun uzun olsun dedim ve saat 19.00 itibariyle kendimi trende buldum.
Biraz yiyecek içecek ile kendimi odama attım. İki vagondan sorumlu bir yetkili arkadaş ile daha ilk dakikadan sohbet kurduk. Sağolsun her şey için çok yardımcı oldu. Sigara içtiğimi öğrenince, görece daha uzun duracağımız duraklarda bana haber vermesi için sözleştik. Ve fakat odamın camının açılıyor olması şeytana uymama sebep oldu. Kuralları çiğnemenin haklı gururuyla odamda sigara içme denemesi yaptım, görev başarı ile tamamlandı.
Uzun zamandır kendimle bu kadar başbaşa kalmadığımı fark ettim. Oldum olası trende hikayeleri sevdiğim için de bu yolculuk içimde bir yerlerde beni heyecanlandırdı, mutlu etti. Aklımdan önce Ayfer Tunç'un Kapak Kızı, sonra Agatha Christie'nin Doğu Ekspresinde Cinayet'i canlandı. İkisini de nasıl keyifle okumuştum. Kim bilir belki ben de bir gün tren yolculuğunda geçen bir hikaye yazarım. Hemen arkasından İşe Yarar Bir Şey filmi belirdi gözümde. Ve izleyenlerin bileceği o güzeller güzeli Barış Bıçakçı şiiri..
Baktım rüzgârsın sen
Baktım çamaşır ipini zorluyorsun
Hepimizin derdi güzel yaşlanmak sevgilim
Baktım bir kitabın sayfalarını çeviriyorsun
Ayağına terlik giy
Bildiğimiz şeylerin taşında yalınayak geziyorsun.
...
Yaşamak çukur yerlere doluyor diyorlar
Bu yüzden yıkıntıya dönüşse de yaşıyormuş insan Ama hep yıkıldığımız yeter sevgilim,
Biraz da kekik toplayalım
Kıymetini bilmediğimiz şeyler var.
...
Kendime keyifli, kendimle bol bol sohbet edeceğim bir yolculuk diliyorum sevgili okuyucu, size de iyi geceler.
10 notes · View notes